Ölünceye kadar bakma akdi, Borçlar Kanunu çerçevesinde iki kişiye borç yükümlülüğü getiren bir düzenlemedir. Taraflardan birinin bakma yükümlüğü bulunurken diğer taraf da bakım alacaklısı konumundadır. Yapılan sözleşme sonucu bakım borçlusu, karşı taraftaki alacaklıya ölene dek bakıp gözetme sorumluluğu üstlenir. Bakım alacaklısı tarafın ise karşılığında mal varlığını bakım borçlusuna devretme gerekliliği bulunur. Ölünceye kadar bakma akdinin gerçekleşmesiyle birlikte bakım alacaklısı kişi, bakım borçlusu kişinin aile üyelerinden biri olarak değerlendirilecektir. Bu süreçte bakım borçlusu hukuk çerçevesinde bulunan bakım görevini yerine getirmekle yükümlüdür. Peki, ölünceye kadar bakma akdi bozulabilir mi?
Ölünceye Kadar Bakma Akdi Nasıl Bozulur?
Ölünceye kadar bakma akdi doğal olarak, bakım alacaklısının ölümü nedeniyle bakım borçlusunun kendisine bırakılan mal varlığını alması ile kendiliğinden sonlanacaktır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bozulmasına yol açan sebeplerden biri de borçlanılan eylemler arasında orantısızlık bulunmasıdır. Bu orantısızlığı denetlerken gözetilmesi gereken husus ise hangi andan itibaren söz konusu durumun gerçekleştiğinin değerlendirilmesidir. Sözleşmeden dönme beyanı tek taraflı olarak gerçekleştirilir. Orantısızlığı fark ettiğinde kişi, sözleşmeden dönme bildiriminde bulunabilecektir. Bunun için herhangi bir zaman aşımı ya da hak düşürücü gibi süreler kararlaştırılmamıştır. Sözleşmede belirtilenden fazlasını alan taraf, bunun bağış amacıyla sağlandığını iddia edebilme hakkına sahiptir. Ancak iddiasını ispat edememe durumunda, sözleşmeden dönme bildiriminde bulunan tarafın sözleşmeyi 6 ay sonra feshedebilme hakkı doğar. Bununla birlikte ilgili kanuna göre bakım alacaklısı tarafın da akdi bozma imkânı bulunmaktadır. Bu doğrultuda, bakım borçlusu kişinin ölmesi halinde 1 yıl içinde bakım alacaklısının sözleşmeyi feshetme hakkı olacaktır.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin İptali – Yargıtay Kararları
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI – MURİS MUVAZAASI – ÖLÜNCEYE KADAR BAKIP GÖZETME KARŞILIĞI YAPILAN TEMLİK – TEMLİK EDİLEN MALIN TÜM MAMELEKİNE ORANI BUNUN MAKUL KARŞILANABİLECEK BİR SINIRDA KALIP KALMADIĞI – DAVANIN REDDİ GEREĞİ
ÖZET: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaayla illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI – SÖZLEŞMENİN FESHİ – AKDE AYKIRILIK – BORÇLUNUN AĞIR VE CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI NEDENİYLE DAVACIYLA YETERİNCE İLGİLENEMEDİĞİ – BAKIM ALACAKLISINA İRAD TAHSİSİ – BORÇLUNUN YARGILAMA SIRASINDA ÖLÜMÜ
ÖZET: Dava, akde aykırılık hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Somut olayda; davalının bakım ödevini son dönemde yerine getirmemesinin elinde olmayan nedenlere dayalı olduğu, borçlunun ağır ve ciddi sağlık sorunları nedeniyle davacıyla yeterince ilgilenemediği, ayrıca, borçlunun kızının da böbrek hastası olduğu, tüm bu durumlar karşısında, davalının haklı ve mücbir sebep ile edimini yerine getirmediği sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece akdin feshi değil, bakım alacaklısına irad tahsisi gerekir ise de, borçlunun yargılama sırasında vefat ettiği anlaşıldığına göre olayda Borçlar Yasasının 517. maddesi değil, aynı yasanın 518. maddesinin uygulanması olasılığı doğmuştur. Nitekim, davacı vekili borçlunun yargılama sırasında ölümü nedeniyle sözleşmeyi sona erdirmek istediğini, bakım borçlusunun mirasçıları ile devam ettirmek istemediğini, sözleşmenin feshi gerektiği yönünde beyanda bulunmuştur. Bu durumda öngörülen hüküm çerçevesinde işlem yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİNİN FESHİ VE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI – DAVACININ OĞLUNA ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZ PAYINI TEMLİK ETTİĞİ – YANLARIN ÖZEL VE EKONOMİK DURUMLARI GÖZETİLEREK UYGUN BİR İRAT TAHSİSİ SURETİYLE UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMLENMESİ GEREĞİ
ÖZET: Somut olayda, davacının oğluna çekişmeli taşınmaz payını temlik ettiği, bakım borçlusu ile aynı binada farklı dairelerde yaşadıkları, davalının ve eşinin davacının bakımı ile ilgilendikleri, daha sonra davacının son iki yılda kendi isteği ile dava dışı kızının yanına gittiği ve onunla birlikte yaşamaya başladığı, davalının bakım teklifini kabul etmediği, davalının bakım borcunu ifa etmemesinde kusurlu olduğunun da ispat edilemediği görülmektedir.
Bakma yükümlüğü bulunan tarafın sözleşmeden dönme talebinde bulunması için geçerli sebepleri olmalıdır. Ölünceye kadar bakma akdinin bozulması için bakım borçlusu kişinin, yükümlülüklerini yerine getiremeyecek durumda olması gerekir. Bu noktada ise ilgili prosedürleri uygulayabilmek için profesyonel bir hukuk danışmanlığı yardımı alınmalıdır. Böylece gerekli hukuki işlemler doğru adımlarla gerçekleştirilebilir.