Boşanma davalarında eşlerden yoksulluğa düşecek olan tarafa ödenen yoksulluk nafakası, belirli şartlara bağlı olarak karara bağlanmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanma sırasında davanın seyrine göre hâkim tarafından karara bağlanabileceği gibi boşanma sonrasında da yoksulluğa düşecek taraf, yoksulluk nafakası için dava açabilir. Bunun için öncelikli olarak “Yoksulluk nafakası nedir, hangi koşullarda alınabilir?” sorularının yanıtlarını öğrenmek gerekir.
Yoksulluk Nafakası
Yoksulluk nafakası, boşanma sonrasında yoksulluğa düşme olasılığı bulunan eşin kusurunun diğer eşten daha az olması ya da gelirinin daha az olması durumunda talep edebildiği bir nafaka türüdür. Süresiz olarak verilen yoksulluk nafakasına başvuru dava sırasında ya da dava sonrasında ilk kez olması şartıyla yapılabilir. Başvuru için zamanaşımı sınırının aşılmaması gerekir.
Yoksulluk Nafakası Almanın Şartları Nelerdir?
Yoksulluk nafakası, eşlerden birinin talebi üzerine gerekli incelemelerin yapılmasından sonra yoksulluk tehlikesi altındaki kişiye verilir. Boşanma sırasında ya da sonrasında yoksulluk nafakası, re’sen yani kendiliğinden verilemez. Yoksulluk nafakası için tarafın talepte bulunması gerekir. Bu talep, boşanma davası açarken ya da dava sonuçlandıktan sonra yeni bir dava açmak suretiyle istenebilir.
Temelde yoksulluk nafakası, iki önemli şarta bağlanmıştır. Bunlar;
- Boşanma hususunda tarafın ağır kusurlu olmaması,
- Boşanma sonrasında tarafın yoksulluğa düşmemesi.
Yoksulluk nafakası yukarıdaki koşulları taşımak kaydıyla verilir. Bu şartların yanı sıra nafaka kararını etkileyen farklı unsurlar da bulunmaktadır. Bu durumda yoksulluk nafakası kararını etkileyen unsurlar şöyledir:
- Bir gelire sahip olmamak ve ev hanımı olmak,
- Asgari ücretle çalışmak,
- Geçici işlerde çalışmak,
- İşten çıkarılmış olmak (kendi isteğiyle ayrılmak dâhil değildir),
- Düşük ücretle çalışmak…
Yoksulluk nafakası yukarıdaki şartlarda ve kişilere mahkeme kararı doğrultusunda verilir.
Emsal Karar
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi-2017/3735 Karar sayılı mahkeme sonucuna göre dava sonrası başvurulan yoksulluk nafakası kararı şöyledir:
“Dava; tarafların Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/239 esas ve 2013/71 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davasında talep olmadığından yoksulluk nafakası hükmedilmediğini, evlilik birliğinin sona ermesinde davalının tam kusurlu olduğunu, davalının maddi durumnun iyi olduğunu belirterek, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere (Aile Mahkemesi’nin 2014/112 esas ve 2014/275 karar sayılı boşanma davası ile mükerrer ödemeye yol açmak kaydıyla) her ay 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK’nun 175/1 maddesinde “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir” hükmü, aynı yasanın 178. maddesinde de “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesi üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda tarafların Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/239 Esas ve 2013/71 Karar sayılı ve 11.02.2013 tarihli kararı ile boşandıkları, boşanma kararının 11.02.2014 tarihinde kesinleştiği, işbu yoksulluk nafakası davasının ise 02.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakası için bağımsız olarak dava açılabilmesinin ön koşulu; taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleşmiş olmasıdır. Dava bağımsız açılmış yoksulluk nafakası istemi olduğuna ve taraflar arasındaki boşanma davası kesinleşmeden işbu dava açıldığına göre istemine kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.”
Dava sonucuna göre yoksulluk nafakasına başvuran taraf gerekli koşullara sahip olsa da başvuru zaman uyuşmazlığı nedeniyle reddedilmiştir.